Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Çevreci İletişim Yöntemleri
- 480
Sürdürülebilirlik, dünya genelinde işletmelerin sorumluluk alması gereken en kritik konuların başında geliyor. 15-24 Eylül Birleşmiş Milletler Sürdürülebilirlik Haftası, işletmeler için çevresel sorumluluklarını yeniden gözden geçirme ve daha yeşil bir gelecek için adımlar atma fırsatı sunuyor.
Günümüzde, sürdürülebilirlik yalnızca üretim süreçleriyle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda işletmelerin iletişim stratejilerinde de önemli bir rol oynuyor. Bu makalede, işletmelerin çevreci iletişim yöntemlerini benimsemek için atabilecekleri adımlar, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’na yönelik uygulamaları ve karbon ayak izini azaltmak için SMS gibi düşük karbon salınımlı iletişim araçlarının rolü üzerinde duracağız.
İşletmelerin Çevreci İletişim Yöntemlerini Benimsemek için Atabileceği Adımlar
İşletmeler için sürdürülebilir iletişim stratejilerini hayata geçirmek, çevreye duyarlılığı artırırken marka imajını da güçlendiren önemli bir adımdır. İşte işletmelerin bu doğrultuda atabileceği bazı adımlar:
1. Dijitalleşme ve Kağıt Tüketiminin Azaltılması
Geleneksel kağıt tabanlı pazarlama yöntemleri, çevreye önemli miktarda karbon salınımı yapmaktadır. Kağıt üretimi için ağaç kesimi, su tüketimi ve enerji harcaması gibi çevresel etkiler göz önüne alındığında, dijitalleşme sürdürülebilir bir alternatiftir. E-posta, SMS ve diğer dijital kanallar kullanarak pazarlama faaliyetlerini yürütmek, kağıt israfını minimuma indirir.
2. Yenilenebilir Enerji Kullanımı
İşletmeler, ofislerini ve veri merkezlerini yenilenebilir enerji kaynaklarıyla besleyerek karbon ayak izlerini azaltabilirler. Türkiye'de güneş ve rüzgar enerjisine yapılan yatırımlar, bu konuda işletmelere uygun fırsatlar sunmaktadır. Çevre dostu enerji kaynaklarına geçiş yapmak, sadece iletişim değil, tüm iş süreçlerinin sürdürülebilirliğine katkı sağlar.
3. Çevre Dostu İletişim Araçlarının Kullanımı
İşletmeler, çevreci iletişim stratejilerini uygularken karbon salınımı düşük araçlara yönelmelidir. SMS, diğer birçok dijital iletişim aracına kıyasla daha az enerji tüketir ve daha düşük karbon salınımı yapar. Örneğin, yapılan araştırmalara göre, bir e-posta ortalama 4 gram karbon salınımına neden olurken, bir SMS yalnızca 0,014 gram karbon salınımı üretmektedir. Bu, SMS’in hem hızlı hem de sürdürülebilir bir iletişim aracı olduğunu gösteriyor.
Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması ile Getirdiği Uygulamalar
Türkiye, Paris İklim Anlaşması'nı 2021 yılında resmen onaylayarak emisyon artışını 2030 yılı itibariyle %21 azaltma taahhüdünde bulunmuştur. Bu kapsamda işletmelere yönelik çeşitli teşvikler ve düzenlemeler de hayata geçirilmiştir. İşletmelerin, sürdürülebilirlik raporlamaları yapmaları ve karbon emisyonlarını azaltacak stratejiler benimsemeleri, Paris Anlaşması'nın uygulanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, karbon ayak izini azaltmayan şirketler için ilerleyen süreçte belirli yaptırımların uygulanması öngörülmektedir.
Türkiye'nin bu anlaşmayla taahhüt ettiği hedefler doğrultusunda, özellikle enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiye yönelik politikalar hız kazanmış durumdadır. Bu da işletmelere, çevre dostu yatırımlar yapma konusunda önemli fırsatlar sunmaktadır.
İletişimde SMS'in Çevre Dostu Rolü
İşletmelerin müşterileriyle sürdürülebilir bir şekilde iletişim kurmalarında SMS önemli bir rol oynamaktadır. SMS, diğer dijital iletişim araçlarına göre çok daha az enerji tüketmekte ve düşük karbon salınımı ile çevre dostu bir seçenek sunmaktadır.
2023 verilerine göre, dünya genelinde e-posta ile yapılan iletişimlerin yıllık karbon salınımı yaklaşık 55 milyon ton civarındadır, bu da 3 milyon aracın yıllık emisyonuna eşdeğerdir. Buna karşılık, özellikle büyük kitlelere yapılan toplu iletişimlerde, SMS’in karbon ayak izi önemli ölçüde daha düşüktür. SMS, özellikle hızlı tüketim, müşteri bilgilendirme ve kampanya duyuruları gibi konularda kullanıldığında, işletmelere hem maliyet avantajı sunar hem de çevreye dost bir çözüm sağlar.
Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında işletmelerin öncelik vermesi gereken en önemli konular arasında yer alıyor. Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı onaylamasıyla birlikte işletmeler, karbon ayak izlerini azaltmaya yönelik stratejiler geliştirmeye başlamalı ve bu süreçte çevreci iletişim yöntemlerine yönelmelidir. SMS gibi düşük karbon salınımlı araçlar, bu yolda atılacak etkili ve sürdürülebilir adımlardan biridir. İşletmeler, çevreci iletişim stratejilerini benimseyerek hem çevresel sorumluluklarını yerine getirebilir hem de sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlayabilirler.
İlgili İçerik
Duyurular
Siber Güvenlik Kanunu Yayımlandı
Siber Güvenlik Kanunu Teklifi (“Kanun Teklifi”), 10 Ocak 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmuş, 12 Mart 2025 tarihinde ise onaylanarak ve 19 Mart 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Mobildev POP İş Birliği Günleri ile Dört Şehirde Buluştuk
Mobildev olarak, iş ortaklığı ağımızı genişletmek ve sektördeki profesyonellere daha fazla fırsat sunmak amacıyla ”Ortak Ol, Güçlen, Kazan!” sloganıyla başlattığımız POP – Power of Partnership İş Birliği Günleri, dört şehirde büyük bir ilgiyle gerçekleşti
Google Analytics 4 Yeni 'Generated Insights' Özelliği: Veri Dalgalanmalarını Anlamada Devrim
Son dönemde Google Analytics, veri dalgalanmalarını otomatik olarak tespit edip açıklayan 'Generated Insights' adlı yeni bir özelliği kullanıma sundu.
Google Analytics 4’te Annotations Özelliği Geri Döndü: Veri Analizinde Yepyeni Bir Dönem Başlıyor
Dijital pazarlamacıların uzun süredir beklediği özellik sonunda geri döndü: Google Analytics 4 (GA4), "Annotations" yani Açıklamalar özelliğini yeniden kullanıma sundu.
KVKK - Biyometrik Verilerin İşlenmesi
Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından biyometrik verilerin işlenmesinde dikkat edilmesi gereken hususlara ilişkin rehber güncellenmiştir.
2025'in Önemli Siber Güvenlik Temaları
Sosyal mühendislik, kimlik avı ve smishing saldırıları bu yıl siber güvenlik uygulayıcıları için en büyük endişe olmaya devam ediyor. Generative AI'daki gelişmeler bu tehditleri artırıyor, onları daha karmaşık ve tespit edilmesi daha zor hale getiriyor.